Giresun Masaj Salonu

Giresun Masaj Salonu

Giresun Masaj Salonu Alison sesini çıkarmıyordu. “Votka şişesi meselesi, değil mi?” dedi nihayet. “Evet.” “Geçmişte yaşadıkların düşünüldüğünde oldukça anlaşılabilir bir şey bu. Fakat polisin, Witherspoon’un kredi kartı ekstrelerinden birinde bunu almış olduğunı belgelediklerini söyledin. Ölmeden birkaç gün önce o votkayı Sprague Witherspoon kendisi satın almış.” “O votka içmezdi, Alison.” “Olabilir fakat çok sık parti veriyordu, öyle değil mi?” “Bu doğru,” dedi Grace.

“Polis, mutfakta büyük bir içki koleksiyonu olduğunu da söyledi. Ama dedim ya, bu votka şişesi, cesedi bulduğum yatağın başucundaki sehpada duruyordu.” Hattın diğer ucunda uzun bir sessizlik oldu. Grace azca önce bol miktarda fıstık ezmesi sürdüğü kızarmış ekmeğinden bir ısırık aldı. “Grace buraya gelip bir süreliğine Ethan, Harry ve benimle kalmak ister misin?” dedi Alison bir süre sonra. “Özgeçmişini burada Portland’da hazırlarsın.” “Teşekkürler ama iş arama meselesine Seattle bölgesinde odaklanmalıyım. Bunu Portland’dan yapamam.” “iyi mi bir iş istediğin mevzusunda bir fikrin var mı?” “Zerre kadar bile yok.” Grace ekmeğinden bir ısırık daha aldı.

Giresun Masaj Salonu

Giresun Masaj Salonu “Kariyer için iyi bir plan yapmam gerektiğini söylediler.” “İş aramak için bir strateji mi kısaca? Mantıklı bence. Kim verdi bu aklı?” “Dün gece Irene’in bana ayarlamaya çalıştığı adam.” “Ve ikiniz yemeğin sonunda iş nasıl aranır onu mu mevzuşmaya başladınız? Tipik bir kör buluşma felaketi olmuş.” “Adı Julius ve son zamanlarda çıktığım erkeklerin aslabiri bu kadar ilginç değildi, onu da söyleyeyim ayrıca.” J ayne Ann Krentz “Bu pek bir gösterge sayılmaz. Son zamanlarda efsane bir toplumsal hayatın olmadı sonuçta.” “Kabul edelim, sosyal hayatım hiçbir vakit efsane olmadı.”

“Senin hatan,” dedi Alison. “Kendine bir kız kardeş veya kanka arayan erkekleri çekecek titreşimleri yaymaktan vazgeçsen böyle olmaz.” “Yeni bir iş bulur bulmaz bu mevzuyu düşüneceğim.” “Annem gene senin için endişelenmeye başladı,” dedi Alison. “Senin bir işten diğerine atlayacak yaşı geçtiğini düşünüyor. Haklı da.” “Ben kendimi bulalı çok oldu. Bana güçlük çıkaran şey doğru kariyeri bulma konusu. Şunu söylemem lazım, bugüne kadar bulduğum en güzel iş Witherspoon’daki işti. Orada idame etmek beni mutlu ederdi, biliyor musun?” “her neyse, artık o seçenek de kalmadı.” “Dikkat et, annem gibi konuşmaya başladın.”