Tirebolu Masaj Salonu Masöz Nil

Tirebolu Masaj Salonu. Bu resmi aklımda uyandırıyorum fakat özellikle, ya gerçek olduğundan yahut en azından deposunı gerçeklikten aldığı için kendine özgü bir çekiciliği var bu resmin. Sabırsızlık duymuyorum, çünkü bu kasabadan olsa gerek, bu da şu an için bana yeterli. Görüntüsünün hakkaten ortaya çıkmasını elde eden da bu olasılık- her şeyin tadını yudum yudum çıkarmalı. Ve ben, kendini tanrıların sevgilisi olarak gören, yine âşık olmak benzer biçimde ender bulunur bir talihe kavuşan ben, hiç rahat yüzü görmeyeyim mi? Ne de olsa, tekrar âşık olmak ne ustalığın ne de emeğin üretebildiği bir şeydir.

Fakat ben bir aşk uyandırmayı bir defa daha başarmışsam, bunun ne kadar süreceğim de görmek isterim en azından. İlk aşkımdan çok daha fazla üstüne titriyorum bu aşkın. Böyle bir fırsat her zaman ele geçmez çok açık ki; o vakit en iyi biçimde değerlendirmeliyim. İnsanı umutsuzluğa götürmüş olan de bu. Bir kızı baştan çıkarmak ustalık değildir fakat baştan çıkarmaya değer birisini bulmak büyük şans gerektirir- Aşkın biroldukça gizi vardır ve bu ilk vurulma da, ufak da olsa bir gizdir- buna dalan kişilerin çoğu ya bağlanır ya da başka türlü aptalca oyunların müptelası olurlar ve sonrasında her şey göz açıp kapayıncaya dek geçiverir ve neyi fethettiklerini yahut neyi yitirdiklerini bilmezler. O kız ikinci defa bana görünüp kayboldu; bu, pek yalanda daha sık görünecek anlamına gelir.

Tirebolu Masaj Salonu Masöz Nil

Tirebolu Masaj Salonu. Firavun’un düşünü yorumladıktan sonra Yusuf şöyle devam eder: “Bu düşü ikinci defa görmen, bunun çok yakında gerçekleşeceğini gösterir.” yine de, gelişiyle yaşamın içeriğini oluşturan güçler önceden bilinebilseydi ilginç olurdu. O kız şu anda, yaşamım rahatlık ve sükûnet içinde sürdürüyor; benim varlığımdan bile haberi yok, hele içimde olup bitenlerden tümüyle habersiz, onun geleceği konusunda nasıl kati bir tahlilde bulunmuş olduğumdan da; çünkü benim ruhum giderek daha çok gerçeklik istiyor, giderek daha çok güçleniyor. Bir kız ilk bakışta ideali uyandıracak kadar derin bir izlenim bırakmıyorsa onun gerçeği de pek arzulanacak bir şey değil demektir.

Ama bu şekilde bir ideali uyandırıyorsa karşısındaki ne kadar deneyimli olursa olsun, genellikle birazcık çarpılır. Fakat becerisinden, görüşünden ve zaferinden kararlı olmayanlar için her zaman, sırf çarpıldıkları için olağanüstü güçlere sahip oldukları o ilk anda harekete geçmelerini öğütlerim. Çünkü çarpılmak denen şey sempatiyle egoizmin garip bir karışımıdır. Öte taraftan bu adam kendisinin içinde gizlice bulunmuş olduğu bir durumun tadını çıkaramadığı için, zevk almaktan vazgeçer.